Bolücüler: Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül

Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan

Benim halkım müslüman olunca unutkan oldu. Türkiye’yi Avrupa Parlamentosu’na şikayet eden iki kişi Türkiye’ye Cumhurbaşkanı oldu. O günler öyleydi. Avrupa ile ABD, Türkiye’de ne isterse, o olurdu. Halk bilmezdi, ancak bunlardan biri Ermeni kökenli Van’dan Kayseri’ye göçmüş müslüman olmuş Ermeniler’den Abdullah Gül, ötekide Yahudi-Gürcü Rize’den Istanbul’a göçmüş müslüman olmuş Yahudiler’den Recep Tayyip Erdoğan’dır.

İkiside kardinal Fethullah Gülen ile el-ele olmuşlardı.

recep tayyip erdoğan

recep tayyip erdoğan

RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN UYDURMA DİPLOMASI

 

 

RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN UYDURMA DİPLOMASI

Diploması tartışılırken doktora da şaibeli… 300 bin dolar

Erdoğan’ın St. John’s Üniversitesi ‘Fahri Hukuk Doktorası’nı 300 bin dolar bağış karşılığı aldığı iddia edildi

 

RECEP Tayyip Erdoğan: SAHTE DİPLOMALI CUMHURBAŞKANI

RECEP Tayyip Erdoğan: SAHTE DİPLOMALI CUMHURBAŞKANI

Yayınlanma tarihi: 19 Nisan 2016 Salı

 

 

Erdoğan 25 Ocak 2004’te fahri doktorasını aldı. Törende birlikte olduğu Dekan Cecilia Chang yolsuzluk suçlamaları nedeniyle intihar etti. Rektör Peder Harrington ise istifa etmek zorunda kaldı.

ABD’de yolsuzluk yaptığının ortaya çıkmasının ardından 2012’de intihar eden St. John’s Üniversitesi eski dekanlarından Cecilia Chang hakkındaki soruşturma dosyasından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ilgili skandal bir belge ortaya çıktı. Belge, 12 Eylül döneminde aldığı üniversite diploması hala tartışma konusu olan Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 2004’te ABD’den aldığı fahri hukuk doktorasıyla ilgili. Chang’in yargılaması sırasında mahkemeye sunulan deliller arasında yer alan mektup eski Alaska Valisi Senatör Frank H. Murkowski’e hitaben yazılmış. Chang mektupta ‘2004’te Erdoğan’a verilen Fahri Hukuk Diploması karışılığında Türk hükümetinin 300 bin dolarlık bir bağış yapacağı konusunda bir anlaşmaya varıldığından’ söz ediliyor. 2012’de duruşmaya çıktığı gün intihar eden Chang’le yargılama sırasında Türkiye’de de hesap açtığı belirleniyor. St. John’s Üniversitesi’ne fahri hukuk doktorası karşılığı ‘300 bin dolarlık fonun verilip verilmediğini’

sorduk. Üniversite yönetimi olayla ilgili kesinlikle konuşmak istemediğini belirtirken, Erdoğan’la ilgili sorularımıza yanıt vermekten çekindi. “Kaçamak bir cevap verdiğim için üzgünüm” diyen üniversitenin sözcüsü Dominic Scianna, “Konuyla ilgili tek söyleyebileceğimiz Chang’in 17 Haziran 2010 günü üniversitemizle tüm ilişkisinin kesildiğidir. 2009 senesinde okulun başkanı Peder Donald J.Harrington, Chang’in gerçekleştirmiş olabileceği dolandırıcılıkla ilgili bir araştırma başlatılmasına karar verdi. Araştırmanın sonuçları üzerine Harrington ve yönetim kurulu, baş hukuk müşaviri Joseph Oliva’ya acilen bulguları emniyet görevlileriyle paylaşmasını söyledi. Üniversite soruşturma sırasında eyalet-federal yetkililerle topyekün işbirliği içerisindeydi ve kendilerinden istenen tüm bilgileri-belgeleri paylaştı” değerlendirmesini yaptı. Üniversitenin baş hukuk müşaviri Joespeh Oliva da, Chang’in eski avukatı Joel Cohen de konuyla ilgili sessiz kalmayı tercih etti.

ÜNİVERSİTE’DEN DOKTORA ALAN ÜNLÜ LİDERLER KİM?

Mübarek, Ciampi ve Erdoğan… Erdoğan, darbe ile devrilen eski Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ile eski İtalya Başbakanı ve Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi’den sonra bu üniversiteden fahri doktora alan 3. lider olmuş.

Üniversite sözcsünün Cumhuriyet’e yanıtı: Kaçamak cevap için üzgünüm

St. John’s Üniversitesi’ni arayarak 300 bin dolarlık fonun verilip verilmediğini sorduk. Üniversite yönetimi kesinlikle konuşmak istemediğini belirtirken, konuyla ilgili tüm sorulara cevap vermekten kaçındı. “Kaçamak bir cevap verdiğim için üzgünüm” diyen üniversitenin sözcüsü Dominic Scianna şöyle dedi: “Konuyla ilgili tek söyleyebileceğimiz Chang’in 17 Haziran 2010 günü üniversitemizle tüm ilişkisinin kesildiğidir. 2009 senesinde okulun başkanı Peder Donald J.Harrington, Cecilia Chang’in gerçekleştirmiş olabileceği dolandırıcılıkla ilgili bir araştırma başlatılmasına karar verdi. Araştırmanın sonuçları üzerine Peder Harrington ve yönetim kurulu, baş hukuk müşaviri Joseph Oliva’ya acilen bulguları emniyet görevlileriyle paylaşmasını söyledi. Üniversite soruşturma sırasında eyalet ve federal yetkililerle topyekün işbirliği içerisindeydi ve kendilerinden istenen tüm bilgileri ve belgeleri paylaştı.”

27 fahri diploması var

St. John’s Üniversitesi dışında Erdoğan’ın fahri doktora aldığı üniversiteler şöyle: İstanbul Ünivesitesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Piri Reis Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Kocaeli Ünivesitesi, Bayburt Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Kırım Üniversitesi, Bulgar Bilimler Akademisi, Girne Amerikan Üniversitesi, Gazze İslam Üniversitesi, Avrupa Madrid Üniversitesi, Priştine Üniversitesi, Kiev Üniversitesi, Ümmü’l-Kurra Üniversitesi.

Kanıt mektup 2004’te yazıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 2004 yılında ABD’de katolik St. John’s Üniversitesi’nden aldığı ‘Fahri Hukuk Diploması’nı 300 bin dolar karşılığı aldığı iddiasını kronolojik gelişimi özetle şöyle:

BİR CUMHURBAŞKANI DÜŞÜNÜN MÜSLÜMAN DİPLOMALARI SAHTE, RÜŞVETÇİ, HIRSIZ!!!

BİR CUMHURBAŞKANI DÜŞÜNÜN MÜSLÜMAN DİPLOMALARI SAHTE, RÜŞVETÇİ, HIRSIZ!!!

Başbakana diploma

25 Ocak 2004’te St. Jonh’s Üniversitesi düzenlediği törenle Erdoğan’a Fahri Hukuk Doktorası verdi. Erdoğan diplomasını almak için ABD’ye eşi Emine Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan ile birlikte gitmiş, kendilerine 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında “rüşvet ve nüfuz ticareti” suçlarını işlediği iddiasıyla soruşturma açılan eski AB Bakanı Egemen Bağış da eşlik etmişti. New York St. John’s Üniversitesi Dekanı Peder Harrington törende yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın siyasi geçmişi ve özellikle İstanbul Belediye başkanlığı döneminde, İstanbul kentine yaptığı yararlı hizmetlerden söz etmişti. “‘Karizmatik ve yetenekli bir lider olan Erdoğan’ın özellikle küresel barış için harcadığı çabalara’” dikkat çeken Harrington, “Türkiye’nin bu yaklaşımını alkışladıklarını” kaydetmişti.

Senatöre anlattı

Erdoğan’a doktora verilmesinin ardından 8 Haziran 2004 tarihinde eski Alaska Valisi Frank H. Murkowski’e mektup yazan Cecilia Chang’in 300 bin dolar paradan bahsetmesi dikkat çekiyor. Chang mektubunda, “Size 18 Haziran’dan 15 Temmuz’a kadar (2004) Türkiye’de olacağımı haber vermek isterim. Bildiğiniz üzere Tayvan, bizlerle olan Akademik Gelişim Bağışı’nı yenilememe kararı aldı. Bu senenin 1 Ocak’ından itibaren onlardan fon almıyoruz. 25 Ocak 2004’te St. John’s Üniversitesi Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a Fahri Hukuk Doktorası verdi. Bu ödülü almadan önce, Türk hükümetinin Tayvan’ın yerini alarak üniversitemize senelik 300 bin dolarlık bir bağış yapacağı konusunda ortak bir anlayışa varıldı” diyor. Türkiye başbakanıyla uyum ve yakınlık içinde olduğunu dile getiren Chang, yine de 300 bin doları garantiye almak için Türk hükümetine ABD’nin siyasi sahnesinde önemli bir oyuncu olduğunu göstermek istemiş. Yakın dostu Vali Murkowski’den Başkan Bush’un Türkiye’ye yapacağı ziyarette heyetin içinde yer almasını sağlamasını isteyen Chang, “Kampanya yürüteceğim. Sanıyorum ki Başkan Bush, bir Türkiye ziyareti gerçekleştirecek. Eğer St. John Üniversitesi bu geziye ABD misafiri olarak davet edilirse ve birlikte temaslar gerçekleştirirse bu bizim için çok faydalı bir durum olur. Sizden bizim Türkiye’ye Başkan Bush’un misafiri olarak davet edilmemiz konusundaki gelişmeler ve fırsatlar hakkında haber bekliyorum” ifadelerini kullanıyor.

2009’da patlak verdi

1 milyon dolarlık yolsuzluk skandalı 2009’da patlak veriyor. 2012 yılında dosya yargıya taşınıyor.

Türkiye’de hesap

Türkiye’de Cecilia Chang’in yargılandığı mahkeme tutanaklarında Savcı Charles Kleinberg ve mahkeme, Chang’in kaçma şüphesi olup olmadığı üzerine bir tartışma yaşıyor. Bunun gerekçesi olarak Chang’in yurtdışındaki hesaplarınını gösteren Kleinberg, “Şu an endişeliyiz çünkü yurtdışında neleri olduğunu göremiyoruz. Sadece nerelerde olduğunu görebiliyoruz. Tayvan, Çin, Hong Kong ve Türkiye” ifadelerini kullanıyor.

2012’de intihar etti

Cecilia Chang, 6 Kasım 2012 günü mahkemede ifade vermesinden kısa süre sonra Queens’deki evine gidiyor. Evinde yangın başlatan Chang, aynı zamanda bileklerini keserek, kendini müzik sisteminin kablosuyla asarak yaşamına son veriyor.

Rektör de istifa etti

Erdoğan’a ödülü verirken övücü sözler sarfeden Peder Harrington’un da pahalı saatler ve takım elbiseleri giyip lüks otellerde kaldığı, hatta Chang’den zarf içinde seneler içinde 400 bin dolar aldığı mahkemedeki ifadelerde yer aldı. Cecilia Chang’in üniversiteyi 1 milyon dolar dolandırdığının ortaya çıkmasının ardından Harrington, 2013 yılında üniversitenin başkanlığından istifa etmek durumunda kaldı.

 

Recep tayyip Erdogan dedi

Cemaat Erdoğan’ın öyle bir kasetini yayınladı ki !!! MUTLAKA İZLE PAYLAŞ!

http://tekmillet.tv/cemaat-erdogan-in-oyle-bir-kasetini-yayinladi-ki-mutlaka-izle-paylas

Nizam-i Alem Ocakları soruyor; Muhsin Başkan’ı neden öldürttünüz?

Muhsin’i neden öldürttünüz?

Muhsin’i neden öldürttünüz?

RECEP TAYYİP ERDOĞAN

RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Buradan dinleyebilirsiniz:

<div id=”fb-root”></div> <script>(function(d, s, id) { var js, fjs = d.getElementsByTagName(s)[0]; if (d.getElementById(id)) return; js = d.createElement(s); js.id = id; js.src = “//connect.facebook.net/tr_TR/all.js#xfbml=1″; fjs.parentNode.insertBefore(js, fjs); }(document, ‘script’, ‘facebook-jssdk’));</script>
<div class=”fb-post” data-href=”https://www.facebook.com/video.php?v=694886000553417&#8243; data-width=”466″><div class=”fb-xfbml-parse-ignore”><a href=”https://www.facebook.com/MilliGorusUniversitesi”>Milli Görüş Üniversitesi</a>’den <a href=”https://www.facebook.com/video.php?v=694886000553417″>Gönderi</a></div></div&gt;

yada:

 

 

Gülefer Yazıcıoğlu – “Kardeşim demekle kardeş olunmuyor

Kardeşim demekle kardeş olunmuyor
Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, “Kardeşim demekle kardeş olunmuyor” Seçimden seçime hatırlanan kardeşliği asla kabul etmiyorum.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi, helikopterin düşmesi olayının üstünün kapatılmaya çalışıldığını söyledi.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, helikopterin düşmesi olayının üstünün kapatılmaya çalışıldığını belirterek, “Kardeşim demekle kardeş olunmuyor. Yazıcıoğlu’nun yaptığı kardeşleğin aynısını ülkeyi yönetenlerden bekliyoruz” dedi.

SABIR VE TAHAMMÜL SINIRLARIMIZ ZORLANMAKTA“dedi.

“GÜLEFER YAZICIOĞLU’NDAN SİTEM DOLU SÖZLER”

Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu siyasileri eleştirerek Recep Tayyip Erdogan‘a suçlayıcı sözler söyledi. Geçen 5 yıllık süreçte dertlerini anlatamadıklarını, hiç kimsenin kendilerini anlamak istemediği belirten Yazıcıoğlu şöyle konuştu: “Buradan Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum; Sizler canınız istediği zaman her şeyi nasıl yaptığınızı gözümüze soka soka gösterdiniz. Görüyoruz ki, 17 Aralık’tan sonra sizlerin canı acıdığı zaman neler yapıyormuşsunuz, nelere kadirmişsiniz. Ama 5 yıllık süreçte 12 çocuk var, onların gözyaşlarını, bizlerin dertlerini bir nebze olsun telafi etme yoluna gitmediniz. Sayın Bülent Arınç 17 Aralık’ta aynen şöyle bir cümle kurdu ve televizyonun başında izlediğimde yüreğim acıdı. Şunu söylüyordu; ‘Yasaları çiğneyen, yasalara aykırı hareket edenlerle ilgili gereken yapılacaktır.’ Peki ben de buradan söylüyorum. Bizim 5 yıl önceki yasaları çiğneyen sayın ulaştırma bakanıyla ilgili, sizin bürokratlarınızla ilgili ne yaptınız? Çok kızgınım, çok üzgünüm, aynı zamanda bir din kardeşi olarak gördüğüm insanlara son derece kırgınım. Sizin canınız acıdığı zaman yasaları çiğneyenlere nasıl muamele ediyorsanız, bize gelince yasaları çiğneyenlere neden aynı muameleyi reva görmediniz? İlla sizin canınızın acıması mı gerekiyor? Vatandaşın canı acıdığı zaman nerdesiniz? Muhsin Yazıcıoğlu size gerçek manada kardeşlik yapmıştır. Ama siz Muhis Yazıcıoğlu’na kardeşlik yapmadınız, yapmamaya da devam ediyorsunuz.”

“ÜSTÜNÜ ÖRTTÜKÇE ÖRTTÜNÜZ”

Yazıcıoğlu, helikopter düşmesi olayının üstünün örtülmeye çalışıldığını belirterek şöyle devam etti: “Ülkem adına çok üzgünüm ki, Türkiye Cumhuriyeti’nde kişiye, zamana, duruma göre değişen bir adalet sistemi varmış. Yaşadığımız bu süreçten sonra hiç kimse bana Türkiye’de adalet var diyemez, beni inandıramaz. Biz bu adeleti kendimiz için değil Türkiye için istedik. Türkiye’de bir daha böyle vahim olaylar gerçekleşmesin diye istedik. Ama siz ne yaptınız? Üstünü örttükçe örtmeye çalıştınız, örttükçe örtmeye çalıştınız. Önce karla örttünüz, sonra da farklı şekillerde örtmeye çalıştınız. Biraz önce oğlum Furkan şunu söyledi; Ölüler üzerinden siyaset yapmayın diyorlarmış. Ne kadar acı, hak aramak şimdi siyaset yapmak mı oldu? Biz hakkımızı arıyoruz, hakkımızı. Siz nasıl hakkınızı arıyorsanız biz de hakkımızı arıyoruz. Çünkü biz bu memlekete vergi veriyoruz. Siz nasıl yaşıyorsanız bizde aynı refah ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kimsenin bunu bize çok görmeye hakkı yok.”

BİZİ SUSTUKÇA APTAL MI ZANNEDİYORLAR?”

Gülefer Yazcıoğlu konuşmasının devamında bir an önce adalet istediklerini yineleyerek şöyle dedi: “Bizi sustukça aptal falan mı zannediyorlar? Biz aptal falan değiliz. Karşınızda aptal insanlar olduğunu zannetmeyin. Biz ülkemizde dirlik ve düzenin olmasından yana çaba sarfediyoruz. Kimseyi kışkırtmıyoruz, kimseyi birbirine düşürmeye çalışmıyoruz. Kimsenin arasına nifak tohumları sokmaya çalışmıyoruz. Eğer çalışsaydık, bunu helikopterin düştüğü andan itibaren yapardık. Ama bizim bu iyi niyetimizi kimse suistimal etmemeli. Ölü üzerinden siyaset yapmayı biz bilmeyiz, yapanlar yapıyor zaten meydanlarda. Yakışmaz bize. Biz Muhsin başkana yakışır bir şekilde davranmak istedik ve onun gibi davrandık. Muhsin Yazıcıoğlu gibi davranmanın bedeli adaletsizlik olmamalı. Bizim adeletimizi tez elden vermeliler. Bu ülkeyi biz yönetmiyoruz, adalet mekanizmasını biz devreye sokacak değiliz. Bu mekanizmayı hızlı bir şekilde işletmek onların elinde. İstedikleri zaman neler yaptıklarına gözlerimizle şahit olduğumuz için, demek ki “bu mesele çözülmek istenmiyorki ağırdan alıyorlar.”

ADALET GECİKİYORSA ADALET DEĞİLDİR

Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun geçen 5 yıl boyunca helikopter düşmesi olayıyla ilgili hala rapor hazırlmadığını belirterek bu duruma tepki gösteren Yazıcıoğlu şunları söyledi: “Bu 5 yıllık süreci öyle böyle geçirdiler. Maalesef ki, özel yetkili mahkemeleri de kapattılar. Ama bilsinlerki herkesin bir hesabı varsa bir de rabbimin hesabı var. İlahi adalet er ya da geç tecelli edecektir. Hiç kimsenin ilahi adaletten kaçışı yoktur. Yıllardır susuyoruz, özellikle basın önüne çıkmamaya gayret gösteriyorum. Çünkü öfkeliyim, kızgınım, kırgınım. Bizim bu yaralarımıza merhem olacak bir merci bulamıyoruz. Geçenlerde sayın Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanlığı ve bazı kurumları uyardığını söylüyor. Uyardınız da ne oldu? Ne yaptılar? Ben sonuca bakarım, sonuçta ne oluyor onu görmek isterim. Adalet gecikiyorsa, adalet değildir. Geç gelen adaleti adalet olarak kabul etmiyorum. Başbakanın konutuna böcek konulunca Başbakanlık Teftiş Kurulu hemen rapor hazırladı. 5 yıl geçti, koca 5 yıl. Ve hala Başbakanlık Teftiş Kurulu bizim olayımızla ilgili rapor hazırlayacak. Ne kadar acıdır değil mi? Demek ki bu ülkede yalnızca vatandaş olmak, vatandaşlarla bir arada yaşamak adaleti geciktiriyormuş. Bunu da gördük.”

KARDEŞİM DEMEKLE KARDEŞ OLUNMUYOR

Yazıcıoğlu, konuşmasının devamında seçim meydanlarında siyasilerin kullandığı ifadelere de değinerek sözlerini şöyle tamamladı: “Buradan ülkeyi yönetenlere sesleniyorum; Kardeşim demekle kardeş olunmuyor. Seçimden seçime hatırlanan kardeşliği asla kabul etmiyorum. Bir an önce Muhsin Yazıcıoğlu’nun size yaptığın kardeşliğin aynısını bekliyorum. Sizler Muhsin Yazıcıoğlu’nun size nasıl bir kardeşlik yaptığını benden daha iyi biliyorsunuz. Sizler dile getiriyorsunuz bunu. Onun içinde Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaptığı din kardeşliğinin aynısını bir an önce bizlere teslim edin lütfen.

Hocaefendi Erdogan’a sordu: Bu korkun niye?

Hocaefendi Erdogan’a sordu: Bu korkun niye?

fethullah gülen

fethullah gülen