Bolücüler: Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül

Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan

Benim halkım müslüman olunca unutkan oldu. Türkiye’yi Avrupa Parlamentosu’na şikayet eden iki kişi Türkiye’ye Cumhurbaşkanı oldu. O günler öyleydi. Avrupa ile ABD, Türkiye’de ne isterse, o olurdu. Halk bilmezdi, ancak bunlardan biri Ermeni kökenli Van’dan Kayseri’ye göçmüş müslüman olmuş Ermeniler’den Abdullah Gül, ötekide Yahudi-Gürcü Rize’den Istanbul’a göçmüş müslüman olmuş Yahudiler’den Recep Tayyip Erdoğan’dır.

İkiside kardinal Fethullah Gülen ile el-ele olmuşlardı.

recep tayyip erdoğan

recep tayyip erdoğan

Erdogan iş başında!!!

Erdogan iş başında!!!

Erdogan iş başında!!!

AKP’li Mehmet Metiner anlatıyor

Osmanlı Ocakları vurgunu

Osmanlı Ocakları

Osmanlı Ocakları’na “kendi başkanından” şok suçlamalar!

Ekim 18, 2015 |
Osmanlı Ocakları vurgunu

Osmanlı Ocakları vurgunu

Osmanlı Ocakları Ankara İl Başkanı, oluşumun Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Müsteşarı Fidan’ın ismini kullanarak para topladığını iddia etti.

Bazı sivil toplum örgütleri ile siyasi parti binaları ve basın kuruluşlarına yönelik eylemlerde ismi geçen Osmanlı Ocakları hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Eski Osmanlı Ocakları Ankara İl Başkanı Sedat Yılmaz, BİMER’e başvurarak Osmanlı Ocaklarının; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın adını kullanarak para yani “haraç” topladıklarını iddia etti.

“CUMHURBAŞKANI VE MİT MÜSTEŞARI’NIN ADINI KULLANIYORLAR”

Eski Osmanlı Ocakları Ankara İl Başkanı Sedat Yılmaz, Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) başvurarak Osmanlı Ocakları’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ismini kullanarak para toplayıp dolandırıcılık yaptığını iddia etti. BİMER, gelen şikâyet dilekçesini Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ileterek inceleme yapılması istendi. BİMER’in yazısı üzerine ise Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu, Osmanlı Ocakları ile ilgili 7 Mayıs 2015’de 2015/65284 sayı numaralı dosya ile soruşturma başlattı. Cumhuriyet Başsavcılığı, suçlamalarda bulunan Sedat Yılmaz’ı çağırarak bilgisine başvurdu. Hürriyet’in haberine göre; Sedat Yılmaz, BİMER’e ilettiği şikâyet dilekçesi ile Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadesinde özetle şu iddialara yer verdi:

“SAHTEKÂR OLDUKLARINI ÖĞRENDİM”

“Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismini kullanarak kurulduğunu öğrendiğim Osmanlı Ocakları adı altında dernekleşen sivil toplum kuruluşunun şu anki il başkanıyım. Tamamen Sayın Cumhurbaşkanımıza duyduğum derin sevgi ve saygıdan bu derneğe üye oldum. Daha sonra bu derneğin Sayın Cumhurbaşkanımızın adını kullanarak gelir elde etmeye çalışan sahtekârlar olduğunu öğrendim. Bana 10 bin adet dergi verdiler ve 3 gün içinde bu dergilerin bedeli olarak 50 bin lirayı acilen getirmemi istediler. Beni göreve çağırırken Sayın Cumhurbaşkanımız ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın seçtiğini söylediler. Ben de buna güvenerek çevremdeki arkadaşlarımı böyle bir oluşuma hizmet etmeye davet ettim ve bazı ilçelerde teşkilatmayı tamamladım. Daha sonra eski yöneticilerden Tuncer Bey bu adamların sahtekâr olduğunu bana telefonla anlattı. Şu an mağdur bir durumdayım. Hâlâ bu organizasyonda Sayın Cumhurbaşkanımız var mı yok mu bilmiyorum. Lütfen bana yardımcı olun.”

Osmanlı Ocakları kimdir, nasıl bir oluşumdur?

Osmanlı Ocakları kimdir, nasıl bir oluşumdur?

“DAHA ÇARPICI BİLGİLER VAR”

Sedat Yılmaz, şikâyetinin ardından yönetim kuruluyla birlikte Osmanlı Ocakları’ndan istifa ettiğini söyledi. Yılmaz, “Bu konuda önümüzdeki günlerde çok daha çarpıcı bilgiler aktaracağım, şu an şunun bilinmesini istiyorum: Beni görevden almadılar, gerçek yüzlerini görünce yönetimimle birlikte istifa ettim” dedi. Osmanlı Ocakları Genel Merkezi’nin, haklarında şikâyette bulunan Yılmaz’ın yerine Ankara İl Başkanlığı’na vekaleten Özgür Karabıyık’ı atadığı öğrenildi.

Recep Tayyip Erdoğan'ın Isviçre bankalarında yatan akçaları

Recep Tayyip Erdoğan’ın Isviçre bankalarında yatan akçaları

Recep Tayyip Erdoğan'ın Isviçre bankalarında yatan akçaları

Recep Tayyip Erdoğan’ın Isviçre bankalarında yatan akçaları

Recep Tayyip Erdoğan

Emine Erdoğan Belçika’da lüks mağazayı kapattı

Emine Erdoğan Belçika’da lüks mağazayı kapattı

Ekim 6, 2015 |

Belçika basını, Emine Erdoğan’ın alışveriş yaptığı mağazaları kapattığını yazdı

Resmi temaslar için Brüksel’de bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın, alışveriş yaptığı mağazaları kapattığı Belçika basınında yer aldı.

Belçika’nın Fransızca yayın yapan gazetesi Le Capitale, ‘Türkiye Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan, Louise Caddesi’ndeki mağazaları kendi alışverişi için kapattı’ başlıklı haberinde, Emine Erdoğan’ın lüks mağazaları, kendi alışverişi sırasında bir saat boyunca kapattırdığını ve başka müşterilerin girişine izin verilmediğini yazdı.

Haberde, Saint Josse ilçe kurul üyesi Thierry Balsat isimli bir Belçika vatandaşının cep telefonuyla çekip, Facebook’ta paylaştığı bir video gösterildi. Le Capitale gazetesi, müşterilerin görüşlerini aktardığı haberde, Emine Erdoğan’ın ziyaret ettiği bazı mağazaları kendi güvenlik görevlilerine kapattırdığını belirtti. Saint Josse ilçe kurul üyesi Thierry Balsat yaklaşık bir saat boyunca sokağa el koyulduğunu duyururken, Facebook hesabına yüklediği videoda, “Longchamp’a müşterilerin girişine engel olan güvenlik görevlisi açıkça görülüyor” ifadesini kullandı.

Fethullah Gülen Hocaefendi: Recep Tayyip Erdoğan'ın suyu ısındı.

Fethullah Gülen Hocaefendi ad vermeden AKP’ye yüklendi

Gülen Cemaati’nin Pensilvanya’da yaşayan lideri Fethullah Gülen hocaefendi, yeni yayınlanan sohbetinde yine çok konuşulacak açıklamalar yaptı. Gülen isim vermeden AKP’ye yüklendi ve şöyle dedi: “Çok yakın bir gelecekte, saman çöpü gibi sağa-sola savrulduklarını gördüğünüzde o Kârûn’un servetine imrenip de “Keşke bizim de olsaydı!” falan diyen insanlar gibi, -hakikati görünce- “Allah’a hamdolsun ki, Allah bizi onlar gibi etmedi!” diye ferih-fahur sevineceksiniz, Allah’a hamd u senada bulunacaksınız.”

http://odatv.com/vid_video.php?id=8D7F3

Fethullah Gülen Hocaefendi: Recep Tayyip Erdoğan'ın suyu ısındı.

Fethullah Gülen Hocaefendi: Recep Tayyip Erdoğan’ın suyu ısındı.

İŞTE FETHULLAH GÜLEN’İN AÇIKLAMALARINDAN O BÖLÜM VE VİDEOSU “(…) O şatafata, o debdebeye, o ihtişama bakıp da bir şey oluyorlar zannetmeyin. Burada ben akıbetleriyle alakalı bir şey derken sadece, adet-i ilahiyeye dayanarak arzediyorum: Çok yakın bir gelecekte, saman çöpü gibi sağa-sola savrulduklarını gördüğünüzde o Kârûn’un servetine imrenip de “Keşke bizim de olsaydı!” falan diyen insanlar gibi, -hakikati görünce- “Allah’a hamdolsun ki, Allah bizi onlar gibi etmedi!” diye ferih-fahur sevineceksiniz, Allah’a hamd u senada bulunacaksınız. (…)”

Nizam-i Alem Ocakları soruyor; Muhsin Başkan’ı neden öldürttünüz?

Muhsin’i neden öldürttünüz?

Muhsin’i neden öldürttünüz?

RECEP TAYYİP ERDOĞAN

RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Buradan dinleyebilirsiniz:

<div id=”fb-root”></div> <script>(function(d, s, id) { var js, fjs = d.getElementsByTagName(s)[0]; if (d.getElementById(id)) return; js = d.createElement(s); js.id = id; js.src = “//connect.facebook.net/tr_TR/all.js#xfbml=1″; fjs.parentNode.insertBefore(js, fjs); }(document, ‘script’, ‘facebook-jssdk’));</script>
<div class=”fb-post” data-href=”https://www.facebook.com/video.php?v=694886000553417&#8243; data-width=”466″><div class=”fb-xfbml-parse-ignore”><a href=”https://www.facebook.com/MilliGorusUniversitesi”>Milli Görüş Üniversitesi</a>’den <a href=”https://www.facebook.com/video.php?v=694886000553417″>Gönderi</a></div></div&gt;

yada:

 

 

Gülefer Yazıcıoğlu – “Kardeşim demekle kardeş olunmuyor

Kardeşim demekle kardeş olunmuyor
Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, “Kardeşim demekle kardeş olunmuyor” Seçimden seçime hatırlanan kardeşliği asla kabul etmiyorum.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi, helikopterin düşmesi olayının üstünün kapatılmaya çalışıldığını söyledi.

Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, helikopterin düşmesi olayının üstünün kapatılmaya çalışıldığını belirterek, “Kardeşim demekle kardeş olunmuyor. Yazıcıoğlu’nun yaptığı kardeşleğin aynısını ülkeyi yönetenlerden bekliyoruz” dedi.

SABIR VE TAHAMMÜL SINIRLARIMIZ ZORLANMAKTA“dedi.

“GÜLEFER YAZICIOĞLU’NDAN SİTEM DOLU SÖZLER”

Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu siyasileri eleştirerek Recep Tayyip Erdogan‘a suçlayıcı sözler söyledi. Geçen 5 yıllık süreçte dertlerini anlatamadıklarını, hiç kimsenin kendilerini anlamak istemediği belirten Yazıcıoğlu şöyle konuştu: “Buradan Türkiye’yi yönetenlere sesleniyorum; Sizler canınız istediği zaman her şeyi nasıl yaptığınızı gözümüze soka soka gösterdiniz. Görüyoruz ki, 17 Aralık’tan sonra sizlerin canı acıdığı zaman neler yapıyormuşsunuz, nelere kadirmişsiniz. Ama 5 yıllık süreçte 12 çocuk var, onların gözyaşlarını, bizlerin dertlerini bir nebze olsun telafi etme yoluna gitmediniz. Sayın Bülent Arınç 17 Aralık’ta aynen şöyle bir cümle kurdu ve televizyonun başında izlediğimde yüreğim acıdı. Şunu söylüyordu; ‘Yasaları çiğneyen, yasalara aykırı hareket edenlerle ilgili gereken yapılacaktır.’ Peki ben de buradan söylüyorum. Bizim 5 yıl önceki yasaları çiğneyen sayın ulaştırma bakanıyla ilgili, sizin bürokratlarınızla ilgili ne yaptınız? Çok kızgınım, çok üzgünüm, aynı zamanda bir din kardeşi olarak gördüğüm insanlara son derece kırgınım. Sizin canınız acıdığı zaman yasaları çiğneyenlere nasıl muamele ediyorsanız, bize gelince yasaları çiğneyenlere neden aynı muameleyi reva görmediniz? İlla sizin canınızın acıması mı gerekiyor? Vatandaşın canı acıdığı zaman nerdesiniz? Muhsin Yazıcıoğlu size gerçek manada kardeşlik yapmıştır. Ama siz Muhis Yazıcıoğlu’na kardeşlik yapmadınız, yapmamaya da devam ediyorsunuz.”

“ÜSTÜNÜ ÖRTTÜKÇE ÖRTTÜNÜZ”

Yazıcıoğlu, helikopter düşmesi olayının üstünün örtülmeye çalışıldığını belirterek şöyle devam etti: “Ülkem adına çok üzgünüm ki, Türkiye Cumhuriyeti’nde kişiye, zamana, duruma göre değişen bir adalet sistemi varmış. Yaşadığımız bu süreçten sonra hiç kimse bana Türkiye’de adalet var diyemez, beni inandıramaz. Biz bu adeleti kendimiz için değil Türkiye için istedik. Türkiye’de bir daha böyle vahim olaylar gerçekleşmesin diye istedik. Ama siz ne yaptınız? Üstünü örttükçe örtmeye çalıştınız, örttükçe örtmeye çalıştınız. Önce karla örttünüz, sonra da farklı şekillerde örtmeye çalıştınız. Biraz önce oğlum Furkan şunu söyledi; Ölüler üzerinden siyaset yapmayın diyorlarmış. Ne kadar acı, hak aramak şimdi siyaset yapmak mı oldu? Biz hakkımızı arıyoruz, hakkımızı. Siz nasıl hakkınızı arıyorsanız biz de hakkımızı arıyoruz. Çünkü biz bu memlekete vergi veriyoruz. Siz nasıl yaşıyorsanız bizde aynı refah ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kimsenin bunu bize çok görmeye hakkı yok.”

BİZİ SUSTUKÇA APTAL MI ZANNEDİYORLAR?”

Gülefer Yazcıoğlu konuşmasının devamında bir an önce adalet istediklerini yineleyerek şöyle dedi: “Bizi sustukça aptal falan mı zannediyorlar? Biz aptal falan değiliz. Karşınızda aptal insanlar olduğunu zannetmeyin. Biz ülkemizde dirlik ve düzenin olmasından yana çaba sarfediyoruz. Kimseyi kışkırtmıyoruz, kimseyi birbirine düşürmeye çalışmıyoruz. Kimsenin arasına nifak tohumları sokmaya çalışmıyoruz. Eğer çalışsaydık, bunu helikopterin düştüğü andan itibaren yapardık. Ama bizim bu iyi niyetimizi kimse suistimal etmemeli. Ölü üzerinden siyaset yapmayı biz bilmeyiz, yapanlar yapıyor zaten meydanlarda. Yakışmaz bize. Biz Muhsin başkana yakışır bir şekilde davranmak istedik ve onun gibi davrandık. Muhsin Yazıcıoğlu gibi davranmanın bedeli adaletsizlik olmamalı. Bizim adeletimizi tez elden vermeliler. Bu ülkeyi biz yönetmiyoruz, adalet mekanizmasını biz devreye sokacak değiliz. Bu mekanizmayı hızlı bir şekilde işletmek onların elinde. İstedikleri zaman neler yaptıklarına gözlerimizle şahit olduğumuz için, demek ki “bu mesele çözülmek istenmiyorki ağırdan alıyorlar.”

ADALET GECİKİYORSA ADALET DEĞİLDİR

Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun geçen 5 yıl boyunca helikopter düşmesi olayıyla ilgili hala rapor hazırlmadığını belirterek bu duruma tepki gösteren Yazıcıoğlu şunları söyledi: “Bu 5 yıllık süreci öyle böyle geçirdiler. Maalesef ki, özel yetkili mahkemeleri de kapattılar. Ama bilsinlerki herkesin bir hesabı varsa bir de rabbimin hesabı var. İlahi adalet er ya da geç tecelli edecektir. Hiç kimsenin ilahi adaletten kaçışı yoktur. Yıllardır susuyoruz, özellikle basın önüne çıkmamaya gayret gösteriyorum. Çünkü öfkeliyim, kızgınım, kırgınım. Bizim bu yaralarımıza merhem olacak bir merci bulamıyoruz. Geçenlerde sayın Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanlığı ve bazı kurumları uyardığını söylüyor. Uyardınız da ne oldu? Ne yaptılar? Ben sonuca bakarım, sonuçta ne oluyor onu görmek isterim. Adalet gecikiyorsa, adalet değildir. Geç gelen adaleti adalet olarak kabul etmiyorum. Başbakanın konutuna böcek konulunca Başbakanlık Teftiş Kurulu hemen rapor hazırladı. 5 yıl geçti, koca 5 yıl. Ve hala Başbakanlık Teftiş Kurulu bizim olayımızla ilgili rapor hazırlayacak. Ne kadar acıdır değil mi? Demek ki bu ülkede yalnızca vatandaş olmak, vatandaşlarla bir arada yaşamak adaleti geciktiriyormuş. Bunu da gördük.”

KARDEŞİM DEMEKLE KARDEŞ OLUNMUYOR

Yazıcıoğlu, konuşmasının devamında seçim meydanlarında siyasilerin kullandığı ifadelere de değinerek sözlerini şöyle tamamladı: “Buradan ülkeyi yönetenlere sesleniyorum; Kardeşim demekle kardeş olunmuyor. Seçimden seçime hatırlanan kardeşliği asla kabul etmiyorum. Bir an önce Muhsin Yazıcıoğlu’nun size yaptığın kardeşliğin aynısını bekliyorum. Sizler Muhsin Yazıcıoğlu’nun size nasıl bir kardeşlik yaptığını benden daha iyi biliyorsunuz. Sizler dile getiriyorsunuz bunu. Onun içinde Muhsin Yazıcıoğlu’nun yaptığı din kardeşliğinin aynısını bir an önce bizlere teslim edin lütfen.

Hocaefendi Erdogan’a sordu: Bu korkun niye?

Hocaefendi Erdogan’a sordu: Bu korkun niye?

fethullah gülen

fethullah gülen