Bolücüler: Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül

Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan

Benim halkım müslüman olunca unutkan oldu. Türkiye’yi Avrupa Parlamentosu’na şikayet eden iki kişi Türkiye’ye Cumhurbaşkanı oldu. O günler öyleydi. Avrupa ile ABD, Türkiye’de ne isterse, o olurdu. Halk bilmezdi, ancak bunlardan biri Ermeni kökenli Van’dan Kayseri’ye göçmüş müslüman olmuş Ermeniler’den Abdullah Gül, ötekide Yahudi-Gürcü Rize’den Istanbul’a göçmüş müslüman olmuş Yahudiler’den Recep Tayyip Erdoğan’dır.

İkiside kardinal Fethullah Gülen ile el-ele olmuşlardı.

recep tayyip erdoğan

recep tayyip erdoğan

Erdogan iş başında!!!

Erdogan iş başında!!!

Erdogan iş başında!!!

RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN UYDURMA DİPLOMASI

 

 

RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN UYDURMA DİPLOMASI

Diploması tartışılırken doktora da şaibeli… 300 bin dolar

Erdoğan’ın St. John’s Üniversitesi ‘Fahri Hukuk Doktorası’nı 300 bin dolar bağış karşılığı aldığı iddia edildi

 

RECEP Tayyip Erdoğan: SAHTE DİPLOMALI CUMHURBAŞKANI

RECEP Tayyip Erdoğan: SAHTE DİPLOMALI CUMHURBAŞKANI

Yayınlanma tarihi: 19 Nisan 2016 Salı

 

 

Erdoğan 25 Ocak 2004’te fahri doktorasını aldı. Törende birlikte olduğu Dekan Cecilia Chang yolsuzluk suçlamaları nedeniyle intihar etti. Rektör Peder Harrington ise istifa etmek zorunda kaldı.

ABD’de yolsuzluk yaptığının ortaya çıkmasının ardından 2012’de intihar eden St. John’s Üniversitesi eski dekanlarından Cecilia Chang hakkındaki soruşturma dosyasından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la ilgili skandal bir belge ortaya çıktı. Belge, 12 Eylül döneminde aldığı üniversite diploması hala tartışma konusu olan Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 2004’te ABD’den aldığı fahri hukuk doktorasıyla ilgili. Chang’in yargılaması sırasında mahkemeye sunulan deliller arasında yer alan mektup eski Alaska Valisi Senatör Frank H. Murkowski’e hitaben yazılmış. Chang mektupta ‘2004’te Erdoğan’a verilen Fahri Hukuk Diploması karışılığında Türk hükümetinin 300 bin dolarlık bir bağış yapacağı konusunda bir anlaşmaya varıldığından’ söz ediliyor. 2012’de duruşmaya çıktığı gün intihar eden Chang’le yargılama sırasında Türkiye’de de hesap açtığı belirleniyor. St. John’s Üniversitesi’ne fahri hukuk doktorası karşılığı ‘300 bin dolarlık fonun verilip verilmediğini’

sorduk. Üniversite yönetimi olayla ilgili kesinlikle konuşmak istemediğini belirtirken, Erdoğan’la ilgili sorularımıza yanıt vermekten çekindi. “Kaçamak bir cevap verdiğim için üzgünüm” diyen üniversitenin sözcüsü Dominic Scianna, “Konuyla ilgili tek söyleyebileceğimiz Chang’in 17 Haziran 2010 günü üniversitemizle tüm ilişkisinin kesildiğidir. 2009 senesinde okulun başkanı Peder Donald J.Harrington, Chang’in gerçekleştirmiş olabileceği dolandırıcılıkla ilgili bir araştırma başlatılmasına karar verdi. Araştırmanın sonuçları üzerine Harrington ve yönetim kurulu, baş hukuk müşaviri Joseph Oliva’ya acilen bulguları emniyet görevlileriyle paylaşmasını söyledi. Üniversite soruşturma sırasında eyalet-federal yetkililerle topyekün işbirliği içerisindeydi ve kendilerinden istenen tüm bilgileri-belgeleri paylaştı” değerlendirmesini yaptı. Üniversitenin baş hukuk müşaviri Joespeh Oliva da, Chang’in eski avukatı Joel Cohen de konuyla ilgili sessiz kalmayı tercih etti.

ÜNİVERSİTE’DEN DOKTORA ALAN ÜNLÜ LİDERLER KİM?

Mübarek, Ciampi ve Erdoğan… Erdoğan, darbe ile devrilen eski Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ile eski İtalya Başbakanı ve Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi’den sonra bu üniversiteden fahri doktora alan 3. lider olmuş.

Üniversite sözcsünün Cumhuriyet’e yanıtı: Kaçamak cevap için üzgünüm

St. John’s Üniversitesi’ni arayarak 300 bin dolarlık fonun verilip verilmediğini sorduk. Üniversite yönetimi kesinlikle konuşmak istemediğini belirtirken, konuyla ilgili tüm sorulara cevap vermekten kaçındı. “Kaçamak bir cevap verdiğim için üzgünüm” diyen üniversitenin sözcüsü Dominic Scianna şöyle dedi: “Konuyla ilgili tek söyleyebileceğimiz Chang’in 17 Haziran 2010 günü üniversitemizle tüm ilişkisinin kesildiğidir. 2009 senesinde okulun başkanı Peder Donald J.Harrington, Cecilia Chang’in gerçekleştirmiş olabileceği dolandırıcılıkla ilgili bir araştırma başlatılmasına karar verdi. Araştırmanın sonuçları üzerine Peder Harrington ve yönetim kurulu, baş hukuk müşaviri Joseph Oliva’ya acilen bulguları emniyet görevlileriyle paylaşmasını söyledi. Üniversite soruşturma sırasında eyalet ve federal yetkililerle topyekün işbirliği içerisindeydi ve kendilerinden istenen tüm bilgileri ve belgeleri paylaştı.”

27 fahri diploması var

St. John’s Üniversitesi dışında Erdoğan’ın fahri doktora aldığı üniversiteler şöyle: İstanbul Ünivesitesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Piri Reis Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, İstanbul Aydın Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Kocaeli Ünivesitesi, Bayburt Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Kırım Üniversitesi, Bulgar Bilimler Akademisi, Girne Amerikan Üniversitesi, Gazze İslam Üniversitesi, Avrupa Madrid Üniversitesi, Priştine Üniversitesi, Kiev Üniversitesi, Ümmü’l-Kurra Üniversitesi.

Kanıt mektup 2004’te yazıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde 2004 yılında ABD’de katolik St. John’s Üniversitesi’nden aldığı ‘Fahri Hukuk Diploması’nı 300 bin dolar karşılığı aldığı iddiasını kronolojik gelişimi özetle şöyle:

BİR CUMHURBAŞKANI DÜŞÜNÜN MÜSLÜMAN DİPLOMALARI SAHTE, RÜŞVETÇİ, HIRSIZ!!!

BİR CUMHURBAŞKANI DÜŞÜNÜN MÜSLÜMAN DİPLOMALARI SAHTE, RÜŞVETÇİ, HIRSIZ!!!

Başbakana diploma

25 Ocak 2004’te St. Jonh’s Üniversitesi düzenlediği törenle Erdoğan’a Fahri Hukuk Doktorası verdi. Erdoğan diplomasını almak için ABD’ye eşi Emine Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan ile birlikte gitmiş, kendilerine 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında “rüşvet ve nüfuz ticareti” suçlarını işlediği iddiasıyla soruşturma açılan eski AB Bakanı Egemen Bağış da eşlik etmişti. New York St. John’s Üniversitesi Dekanı Peder Harrington törende yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın siyasi geçmişi ve özellikle İstanbul Belediye başkanlığı döneminde, İstanbul kentine yaptığı yararlı hizmetlerden söz etmişti. “‘Karizmatik ve yetenekli bir lider olan Erdoğan’ın özellikle küresel barış için harcadığı çabalara’” dikkat çeken Harrington, “Türkiye’nin bu yaklaşımını alkışladıklarını” kaydetmişti.

Senatöre anlattı

Erdoğan’a doktora verilmesinin ardından 8 Haziran 2004 tarihinde eski Alaska Valisi Frank H. Murkowski’e mektup yazan Cecilia Chang’in 300 bin dolar paradan bahsetmesi dikkat çekiyor. Chang mektubunda, “Size 18 Haziran’dan 15 Temmuz’a kadar (2004) Türkiye’de olacağımı haber vermek isterim. Bildiğiniz üzere Tayvan, bizlerle olan Akademik Gelişim Bağışı’nı yenilememe kararı aldı. Bu senenin 1 Ocak’ından itibaren onlardan fon almıyoruz. 25 Ocak 2004’te St. John’s Üniversitesi Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a Fahri Hukuk Doktorası verdi. Bu ödülü almadan önce, Türk hükümetinin Tayvan’ın yerini alarak üniversitemize senelik 300 bin dolarlık bir bağış yapacağı konusunda ortak bir anlayışa varıldı” diyor. Türkiye başbakanıyla uyum ve yakınlık içinde olduğunu dile getiren Chang, yine de 300 bin doları garantiye almak için Türk hükümetine ABD’nin siyasi sahnesinde önemli bir oyuncu olduğunu göstermek istemiş. Yakın dostu Vali Murkowski’den Başkan Bush’un Türkiye’ye yapacağı ziyarette heyetin içinde yer almasını sağlamasını isteyen Chang, “Kampanya yürüteceğim. Sanıyorum ki Başkan Bush, bir Türkiye ziyareti gerçekleştirecek. Eğer St. John Üniversitesi bu geziye ABD misafiri olarak davet edilirse ve birlikte temaslar gerçekleştirirse bu bizim için çok faydalı bir durum olur. Sizden bizim Türkiye’ye Başkan Bush’un misafiri olarak davet edilmemiz konusundaki gelişmeler ve fırsatlar hakkında haber bekliyorum” ifadelerini kullanıyor.

2009’da patlak verdi

1 milyon dolarlık yolsuzluk skandalı 2009’da patlak veriyor. 2012 yılında dosya yargıya taşınıyor.

Türkiye’de hesap

Türkiye’de Cecilia Chang’in yargılandığı mahkeme tutanaklarında Savcı Charles Kleinberg ve mahkeme, Chang’in kaçma şüphesi olup olmadığı üzerine bir tartışma yaşıyor. Bunun gerekçesi olarak Chang’in yurtdışındaki hesaplarınını gösteren Kleinberg, “Şu an endişeliyiz çünkü yurtdışında neleri olduğunu göremiyoruz. Sadece nerelerde olduğunu görebiliyoruz. Tayvan, Çin, Hong Kong ve Türkiye” ifadelerini kullanıyor.

2012’de intihar etti

Cecilia Chang, 6 Kasım 2012 günü mahkemede ifade vermesinden kısa süre sonra Queens’deki evine gidiyor. Evinde yangın başlatan Chang, aynı zamanda bileklerini keserek, kendini müzik sisteminin kablosuyla asarak yaşamına son veriyor.

Rektör de istifa etti

Erdoğan’a ödülü verirken övücü sözler sarfeden Peder Harrington’un da pahalı saatler ve takım elbiseleri giyip lüks otellerde kaldığı, hatta Chang’den zarf içinde seneler içinde 400 bin dolar aldığı mahkemedeki ifadelerde yer aldı. Cecilia Chang’in üniversiteyi 1 milyon dolar dolandırdığının ortaya çıkmasının ardından Harrington, 2013 yılında üniversitenin başkanlığından istifa etmek durumunda kaldı.

 

Recep tayyip Erdogan dedi

Cemaat Erdoğan’ın öyle bir kasetini yayınladı ki !!! MUTLAKA İZLE PAYLAŞ!

http://tekmillet.tv/cemaat-erdogan-in-oyle-bir-kasetini-yayinladi-ki-mutlaka-izle-paylas

Recep Tayyip Erdoğan’ın kaçakçı arkadaşı Reza, kara parayı böyle akladı!

  • GÜNDEM
Reza, kara parayı böyle akladı!

Zarrab’ın ortağı olduğu iddia edilen Babek Zencani, İran’da ‘devletin parasını çaldığı’ gerekçesiyle idama mahkum oldu. Türkiye, Reza Zarrab’ın ilişki ağını ve İran’ın yasadışı petrol satışından elde ettiği gelirleri, işadamı üzerinden nasıl akladığını üzeri kapatılan 17-25 Aralık soruşturmaları döneminde öğrenmişti. O dönemde hazırlanan iddianameler, “paralel yapı darbesi” olarak nitelendirilip ortadan kaldırılmasına rağmen, Reza Zarrab ve ilişkileri Türk insanının hafızasına kazındı.

Zeynep GÜRCANLI / ANKARA

İşte 17-25 Aralık döneminde iddianamelerle ortaya çıkan Zarrab’ın kara para ve ambargo delme sistemi:

Türkiye’de 10 paravan şirket kuruldu, bu şirketler adına banka hesapları açıldı.
Bu şirketler, sahte evrakla “ihracat yapmış” gibi gösterildi. Olmayan bu ihracatın bedeli olarak şirketlerin hesabına yüklü miktarda döviz havalesi yapıldı.
Sahte gümrük beyannameleri ve buna uygun düzenlenen faturalarla, bankalardan döviz satım belgeleri alındı.
Ardından bankalara yatan paralar çekildi, bavullarla Rusya’ya gönderildi, oradan da yeniden Türkiye’ye sokuldu.
Benzer bir sistem Çin’le de oluşturuldu; Çin’de paravan şirketler kuruldu.
Çin’deki paravan şirketlerin banka hesaplarına İran’dan havaleler yapıldı. Bunlar olmayan ihracatların bedelleri gibi gösterildi. Hayali ihracatlar için sahte evrak düzenlendi. Çin’e gönderilen bu paralar, Türkiye’ye aktarıldı.
Türkiye’ye aktarılan paraların bir bölümü altına çevrildi, bir bölümü yeniden İran’a havale yoluyla gönderildi, bir bölümü de çekildi.

Çekilen paralar bavullara koyularak, kuryelerle doğrudan ya da Dubai üzerinden İran’a gönderildi.
Altına çevrilen paralar yine sahte belgelerle Türkiye-Dubai-İran arasında havale edildi. Havaleler için ise sahte ihracat belgeleri üretildi. Sonunda para İran’a “aklanmış” olarak girdi. Aracılar da “aklanan” her para için komisyon aldı.

Sümeyye Erdoğan'ı mutlu eden ayakkabı kutuları.

Sümeyye Erdoğan

Sümeyye Erdoğan

Sümeyye Erdoğan'ı mutlu eden ayakkabı kutuları.

Sümeyye Erdoğan’ı mutlu eden ayakkabı kutuları.

Recep Tayyip Erdoğan

Yolsuzluk davasını kapatan savcı kimdir?
20 Ekim 2014 Pazartesi,
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasına takipsizlik kararı veren Savcı Ekrem Aydıner hakkında çok ilginç bir iddia ortaya atıldı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına soru önergesi verdi.

17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atanan Hadi Salihoğlu tarafından 17 Aralık soruşturmasını yürüten savcılar Celal Kara ile Mehmet Yüzgeç iddianameyi mahkemeye sunmak üzereyken görevden alındığını, yerine soruşturmayı tek başına yürütmesi için savcı Ekrem Aydıner‘in getirildiğini hatırlatan Tanrıkulu, “Savcı Ekrem Aydıner ile ilgili HSYK tarafından yürütülen soruşturma olduğu ve soruşturmada savcı Aydıner için menfaat temini, meslek onur ve şerefine aykırı davranışlarda bulunmak suçlamalarından kınama cezası ve Kadıköy Başsavcı vekilliğinden tenzili rütbe ile alınarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına savcı olarak atandığı iddiası mevcuttur. 17 Aralık soruşturmasını tek başına yürütecek olan savcı Aydıner’in HSYK’nın bu kararı yeniden incelemesi kaydıyla dosyaya bakmayı kabul ettiği iddiaları da gündeme gelmiştir.” dedi.

Bu bağlamda Tanrıkulu, şu soruları yöneltti:

Ekrem Aydıner hakkındaki HSYK tarafından yürütülen bir soruşturma olduğu iddiası doğru mudur? İddia doğru ise, soruşturma konusu nedir?

– Soruşturma, soruşturma sonrası kurula yansıtılan müfettiş raporu ve sonuçları nelerdir?

– Kurulda kaç kişi savcı Ekrem Aydıner’in kınama cezası almasına onay vermiştir?

– Savcı Ekrem Aydıner’in kınama cezası aldığı soruşturmanın yeniden incelenmesi kaydıyla 17 Aralık soruşturmasını tek başına yürütmeyi kabul ettiği yönündeki iddialar doğru mudur?

– İddia doğru ise, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu ile ilgili soruşturmayı yürütmesi için savcı Ekrem Aydıner’in getirilmesi etik midir?

– Dosyayı almak için 17 Aralık dosyasının kapatılması sözü verildiği ve bu konuda görüşüldüğü iddiası doğru mudur?

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan

Recep Tayyip Erdoğan

Bir yurdumuz var, Cumhurbaşkanı vurguncu (hırsız), üstelik sahte diplomalı, bir yurdumuz var Cumhurbaşkanı’nın karısı sahte diplomalı, bir yurdumuz var Cumhurbaşkanının oğullari Bilal Erdogan ile Ahmet Burak Erdogan‘da vurguncu (hırsız), bir yurdumuz var Cumhurbaşkanının kızları Sümeyye ile Esra Erdogan’da vurguncu (hırsız), bir yurdumuz var, onunda bir Cumhurbaşkanı var, adı Recep Tayyip Erdogan, onunda vurguncu (hırsız) bir savcısı var, adı Ekrem Aydıner vurgunlarını (hırsızlığını) örten .

TÜRKIYE’Yİ HIRSIZLAR YÖNETİYOR

SON DAKİKA HABERLERİ
99 milyon 999 bin 990 dolar bağışmış
10 Nisan 2014
100 milyon dolardan 10 dolar eksik

Image
Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na (TÜRGEV) yurtdışından 99 milyon 999 bin 990 Amerikan Doları para geldiği iddiası doğrulandı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, vakfa yurtiçinden 29 milyon lira, yurtdışından ise 99 milyon 999 bin 990 ABD doları bağış ve yardım yapıldığını açıkladı.

Cumhuriyet Gazetesi’nden Murat Çakır’ın haberine göre Başbakan Yardımcısı Arınç, CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar’ın TÜRGEV’e bağış yapan gerçek veya tüzel kişilere ilişkin soru önergesini Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden gelen bilgiler doğrultusunda yanıtladı.

Arınç, vakıflara yapılan yurtdışı yardımların 27 Şubat 2008 tarihinden önce İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı tarafından izlendiğine dikkat çekti. Bu tarihten sonra ise yardımlar Vakıflar Yasası kapsamına alındı. Yanıta göre yardımlar her yılın ilk altı ayı içerisinde doldurularak Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne teslim edilmesi zorunlu olan “yıllık beyanname” ile izleniyor. TÜRGEV’e yapılan yardımlar hakkında bilgi veren Arınç, “Kurumsal kayıtlarda yapılan incelemede; eski kısa adı İSEGEV olan TÜRGEV’e 27 Şubat 2008 tarihinden sonra muhtelif gerçek ve tüzel kişilerce yapılan yurtiçi bağış ve yardımlar 29 milyon 666 bin 533 TL, yurtdışı bağış ve yardımlar 99 milyon 999 bin 990 Amerikan Doları’dır” dedi.

BU SORUYA YANIT YOK
Arınç, Baydar’ın bağış yapan gerçek veya tüzel kişilerin kimler olduğu sorusuna ise yanıt vermedi.

Arınç, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun TÜRGEV’e ilişkin önergesine de yine “kısmen” yanıt verdi. TÜRGEV’in Vakıflar Genel Müdürlüğü müfettişlerince denetlendiğini belirten Arınç, vakfın 2013 yılı beyannamesinin ise henüz kuruma intikal etmediğini belirtti. Beyanname verme süresinin her yılın ilk altı ayı olduğuna dikkat çekildi. Bu durumda bu süre henüz dolmadı.

Yanıta göre, TÜRGEV’in 2012 yılı bütçesi gelir toplamı 156 milyon 789 bin 614 lira. Gider toplamı ise sadece 16 milyon 379 bin 410 lira. Arınç, TÜRGEV ile ilgili 2008-2012 yılları üzerinden yapılan incelemede, son 5 yılda sosyal hizmetler alanında toplam 15 milyon 663 bin 602 lira harcama yapıldığının gözlendiğini bildirdi.

Haluk Koç ne demişti?
CHP sözcüsü Haluk Koç şubat ayında yaptığı açıklamada, TÜRGEV’e yurtdışından gelen paralarla ilgili şunları söylemişti: “Şu TÜRGEV gerçeğinde biraz duralım isterseniz. Başbakan’ın açık bir anayasa suçu işleyerek soruşturtmamaya, yargılanmasına izin vermemeye dönük çabaların içine girdiği TÜRGEV olayı. Bakın, günün biri, tarih 26 Nisan 2012 Vakıflar Bankası’ndaki Necmettin Bilal Erdoğan’ın hesabına Royal Protocol isimli bir kaynaktan, muhtemelen Ortadoğu veya Suudi kaynaklı bir yapı. Buradan 99 milyon 999 bin 990 Amerikan Doları havale ediliyor 5 dakika içinde. 100 değil, 100 milyon değil. 10 dolar eksik. 10 dolar herhalde havale kesintisi ve 5 dakika içinde Bilal Erdoğan’ın hesabından TÜRGEV’in hesabına aktarılıyor para. Vakıfbank’a bu havalenin geliş tarihi 26 Nisan 2012. Bu ve bunun benzeri para trafikleri mevcut. Hepsinin tarihleri ve IBAN’ları da mevcut. Değerli arkadaşlarım, 100 milyon dolarlardan bahsediyoruz. Bu para neyin karşılığıdır Allah aşkına? Ne karşılığında Bilal Erdoğan’ın önce kendi hesabına, sonra TÜRGEV vakfına 5 dakika içinde aktarılmıştır? Ne karşılığıdır bu? Rüşvet midir? Ne karşılığıdır?”

İŞTE CHP’Lİ VEKİLİN SORU ÖNERGESİ:

Image

 

Image

MERAL AKŞENER, RECEP TAYYİP ERDOĞAN TÜRKİYE’Yİ SOYUYOR.

MERAL AKŞENER, RECEP TAYYİP ERDOĞAN TÜRKİYE’Yİ SOYUYOR.

KENAN DAĞGÜN

KENAN DAGGÜN

Image

Bu gördüğünüz sözde ülkücüler, yıllarca ülkücü dernekleri sömürdüler, MIT ile ortak çalıştılar. Şimdide MIT istedi diye AKP için Ülkü Ocaklarını içerden çökertmeye çalıştılar.

Kenan Dağgün yıllarca Belçika’da Türk Federasyon başkanlığı yaptı. Federasyonu soydu soğana çevirdi. Evli iken 5 çocuklu kadınla gizli yaşadı. Kendisinin karısıda başka ülkücü ile gizlice yaşadı. bunlar kendilerini iyi sayan ülkücüler.

Türkeş’e çok bağlılar, çünkü o günlerde dernekleri soyabildiler. Ahhh o günler geri gelse?

Şimdide Recep Tayyip Erdogan’ın örtülü ödenegini yiyorlar.

Bunların bir ortak özellikleride Türk karşıtı olmalarıdır.

Her bok oldu. Federasyon Başkanı, mafiya başkanı, dolandırıcıların başkanı. En sonunda ikinci elden kadınları yönetme derneği başkanı oldu.